Sahaya Yansımayan Milli Ruh
Milli futbol heyecanını ve o aidiyet duygusunu 2011 yılında bırakanlardan biri olarak, ‘’unutun artık şikeyi kardeşim,futbol konuşmak istiyoruz’’ diyenlere,üçü Türk dört kavimden doğan Macarların en güzel selamıyla selamlayarak giriş yapayım istedim bugün.Szia güzel ülkem.Dün akşam milli maçtan önce göz gezdirdiğim bir kitapta ‘’adaleti, bir kanun olarak kabul etmeyen ve uygulamayan millet, bu felakatini hiçbir başarı ile telafi edemez’’ diye bir söz okumuştum. Denk geldi diyelim. Benim için maçın anlam ve önemi tam da bu idi şahsen. Açıkçası dünkü maç hakkında teknik veya taktik konulara girmeyi boş ve gereksiz bir mevzu olarak görüyorum.Yapan nasıl yapıyor buna da şaşırıyorum.O yüzden bu lüzumsuz konuya girmeyeceğim.
Dün gündem bir konuyla çalkalandı malumunuz.O dönemde federasyon başkanlığını yapan çok sayın Mehmet Ali Aydınlar’ın Aziz Yıldırım hakkındaki iddialarını okuduk medyada. Aziz Yıldırım’ın UEFA’ile yaptığı o özel protokolün kopyasını masaya koymakla tehdit ediyordu. Peki kimi? UEFA’yı mı,Aziz Yıldırım'ı mı yoksa hala bu durumu görmezden gelirsek unutulur diyen siyasi iradeyi mi?
Ne hikmetse bu açıklamayı yaptığı esnada onunla röportajı yapan muhabir arkadaşın aklına, Fenerbahçe’nin şike yaptığı konusunda delil ve belge olmadığını siz söylediniz, Fenerbahçe UEFA ile neden ve ne konuda protokol imzalasın ki diye sormak gelmedi! Ben olsam sorardım mesela. Madem verdiği kararın doğru olduğuna inanıyordun neden istifa ettin diye sorardım. Madem UEFA ile Fenerbahçe arasında protokol imzalanmasını gerektirecek yasadışı bir durum vardı,neden gereğini zamanında yapmadın diye sorardım. Madem bunları şimdi masaya koyacak kadar cesaretliydin neden bu cesareti başka kararlar verirken gösteremedin diye sorardım.
3 Temmuz 2011 tarihinden beri futbolda adalet konusunda bu ülkenin bir türlü verememiş olduğu veya işine gelmediği için vermekten kaçındığı bu önemli sınav sonucunda sınıfta kalmış olmak kimsenin zoruna da gitmesin lütfen.
Kişileri ve kurumları ayıran yöneticiler, gerekirse beş yıl Avrupa’ya gitmeyiz ne olacak ki diyen parlak fikirliler, mecliste anında toplanıp şike yasasını değiştirerek ahlaksızlığa yeni bir boyut kazandıran halk temsilcileri, güçlünün yanında olup o gücü kaybetmemek uğruna ve tüm dünyaya rezil olmak pahasına en büyük pisliğini halının altına süpürmeye devam eden bilirkişiler, inşaat işçisi Kahe’nin hala yanlışlıkla futbol oynamaya çalıştığı ülkede hala şike girişimleri sahaya yansımamıştır diyen idareciler, mülkün yani ülkenin temeli olan adaletin olmadığı yerde,yeter artık futbol konuşalım kardeşim diyen samimiler (!), bir konuşursam yer yerinden oynar diyenler cesaretliler… Toplanın kurtarın A Milli Takımı ne duruyorsunuz? 2014 Dünya Kupası’nda ülkemi Brezilya’da görmek istiyorum ben.Yasa mı değiştirirsiniz,yeni yasa mı çıkarırsınız, kişiyi mi kurumdan yoksa kurumu mu kişiden ayırırsınız bilmiyorum. Bir araya gelin ve en iyi bildiğiniz şeyi yapın.
Yalnız; Bizim buralarda adettendir bilirsiniz. Yurtdışına, askere, uzak diyarlara giderken yola çıkmadan önce yakınlardan helallik alınır. Bizden helallik almanız için sizi buralarda bekliyor olacağız.
Şayet bu adaletsizliğin ısrarında kararlıysanız ve herhangi bir Dünya Kupası veya Avrupa Kupası’nda olabilmek gibi bir hayaliniz hala varsa, bunun yalnızca o turnuvanın Türkiye’de olması şartıyla mümkün olabileceğini de unutmayın derim.
Yazımı sevdiğim bir ağabeyimin çok hoşuma giden bir sözüyle bitirmek istiyorum:
"Şikenin sahaya yansımadığı ülkede,Milli Ruh da sahaya yansımaz.’’